Türkiye’den AB’ye “Haddini Aşma” 

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı tarafından Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları’nın gerçekleştirdiği gayriresmi toplantısı sonrası yapılan açıklamalara sert tepki gösterildi.

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy tarafından, Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları gayriresmi toplantısının ardından yapılan açıklamaya 28 Ağustos 2020 tarihinde yazılı cevap verildi. Aksoy, “AB’nin, ülkemizin kendi kıta sahanlığı içinde yaptığı hidrokarbon faaliyetlerini eleştirmesi ve bunları durdurmamızı talep etmesi haddine değildir.” dedi.

“GERGİNLİĞİN MÜSEBBİBİ, YUNANİSTAN VE GKRY”

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aksoy, Doğu Akdeniz’de gerginliğin müsebbibinin, maksimalist ve uluslararası hukuka aykırı eylem ve talepleriyle Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: “Ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin Doğu Akdeniz’deki meşru hak ve çıkarlarını yok saymaya çalışan bu ikiliye AB’nin birlik dayanışması bahanesiyle koşulsuz destek vermesi gerginliği daha da tırmandırmaktadır.

AB’nin, ülkemizin kendi kıta sahanlığı içinde yaptığı hidrokarbon faaliyetlerini eleştirmesi ve bunları durdurmamızı talep etmesi haddine değildir. Zira AB Adalet Divanının da teyit ettiği üzere AB’nin bu konuda bir yetkisi yoktur. Bu talep AB’nin hem kendi müktesebatına hem de uluslararası hukuka aykırıdır.”

Sözcü Aksoy, AB’yi ve AB üyesi ülkeleri, birlik dayanışması bahanesiyle Yunanistan’ın uluslararası hukuka aykırı maksimalist taleplerine destek olmamaya çağırdı.

“AVRUPA, ÇÖZÜM İSTİYORSA TARAFSIZ DAVRANMALI”

“Türkiye her zaman diyalog ve diplomasiye vurgu yaparken AB’nin yaptırım diline başvurması mevcut sorunların çözümüne yardımcı olmadığı gibi ülkemizin kararlılığını daha da artırmaktadır. Türkiye, karşısında kurulan tüm hukuksuz ittifaklara rağmen, kendisinin ve Kıbrıs Türkleri’nin çıkarlarını korumaya kararlılıkla devam edecektir. Meseleye samimiyetle bir çözüm bulunması isteniyorsa, Yunanistan ve GKRY’nin bu durumun artık sürdürülemez olduğunu görmesi ve arkalarındakilerin yanlış hesaplarıyla hareket etmemeleri gerektiğini anlamaları lazımdır. Sonuç olarak, AB Doğu Akdeniz’de çözüm arzu ediyorsa tarafsız davranmalı ve dürüst bir ara bulucu olmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Yorum yazabilirsiniz