Özbekistan Bağımsızlığının 29. Yılını Kutluyor
SSCB’nin çözülmesinin ardından 1 Eylül 1991’de özgürlüğünü kazanan Özbekistan, bağımsızlığının 29. yılını koronavirüs nedeniyle kısıtlı katılımla kutluyor.
BÜYÜK MEDENİYETLERE EV SAHİPLİĞİ YAPTI
Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinden birisi olan Özbekistan güçlü bir tarihe ve medeniyete ev sahipliği yapıyor. Semerkand havzası, Timur İmparatorluğu, Babür Devleti, Hokand, Hive Hanlıkları ve Buhara Emirliği gibi pek çok güçlü devlet tarafından yönetilmiş daha sonra da Ruslar tarafından işgale uğramıştı.
SSCB’nin 1990’larda çözülmeye başlaması ile Özbekistan da özgürlüğüne kavuşarak yeniden bağımsız bir devlet haline geldi. Tarihi ve medeniyetinin yanı sıra, yer altı kaynakları ve verimli toprakları Özbekistan’ı, Türkistan bölgesinin söz sahibi devleti haline getirdi.
Özbekistan’ın bağımsızlığını kazanmasında büyük payı olan ve ülkenin ilk Cumhurbaşkanı İslam Kerimov, Eylül 2016’ya kadar ülkeyi yönetti. Uzun yıllardır ülkede Başbakanlık yapan Şavkat Mirziyoyev, Aralık 2016’da seçilerek ülkenin 2. cumhurbaşkanı oldu.
“ÜÇÜNCÜ RÖNESANS’IN TOHUMLARINI ÖZBEKİSTAN’DA ATIYORUZ”
Özbekistan bu yıl koronavirüs(Kovid-19) salgını nedeniyle kısıtlı bir tören yapmak durumunda kaldı. Özbekistan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının yirmi dokuzuncu yıldönümü şerefine Kuksaroy kompleksinde bir tören düzenlendi. Törende Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev halka hitaben bir kutlama konuşması yaptı.
Şavkat Mirziyoyev: “Özbekistan yeni bir uyanıştadır, Üçüncü Rönesans’ın tohumlarını Özbekistan’da atıyoruz.” dedi.
Mirziyoyev, tehlikeli ve çalkantılı dönemlerde bağımsızlık gayesinin kendilerine büyük bir güç verdiğini, bilge halkın öngörüsü, dayanışma ve özverili çalışmasıyla tüm sınavları layıkıyla geçtiklerini vurguladı.
“Hak verilmez hak alınır! diyerek Özbek ulusun kurtuluşu için hayatlarını feda eden büyük atalarımızın en büyük hedefi bağımsızlıktı. Ne kadar tehlikeli ve çalkantılı dönemlerden geçersek geçelim, hangi başarı ve sonuçlara ulaşırsak ulaşalım, bağımsızlık fikri, bağımsızlık ruhu bizim için en güçlü dayanak olmuştur. Bugün, bilge insanlarımızın öngörüsü, dayanışma ruhu ve özverili çalışmasıyla tüm sınavları geçmeye layık olduğumuzu büyük bir gururla söyleyebiliriz. İnsanlık haysiyetimizi, gururumuzu ve şerefimizi, dinimizi, milli devletimizi yeniden ayağa kaldırdığımız, bağımsızlığımızın sembolü olan bugün, ana vatanımızın şanlı tarihinin her zaman en parlak sayfası olacaktır.’’
‘’Bugün dünyada ülkemizden bahsedilirken ‘Yeni Özbekistan’ tabiri kullanılıyor. Çünkü önemli bir gelişim aşaması geçirerek elde ettiğimiz muazzam başarıyı herkes taktir ediyor. Üçüncü Rönesans’ın temeli olarak Özbekistan’da yeni bir uyanış yaşandığı doğrudur. Çünkü bugünün Özbekistan’ı eski Özbekistan değil. Halkımız da artık dünün insanı değil” ifadelerini kullandı.
“YENİ ÖZBEKİSTAN’IN MİMARI MİRZİYOYEV”
Özbek Başkan Mirziyoyev, Müstakillik ve İyilik Anıtı’nı ziyaret ederek çelenk bıraktı, SSCB tarafından şehit edilen Özbek aydınların hatırasına yapılan Şehitler Hatırası Anıtı’nda dua etti. Ülkede bağımsızlığın 29. yıl dönümü münasebetiyle, 3 günlük resmi tatil ilan edildi.
Özbekistan bu yıl koronavirüs(Kovid-19) salgını nedeniyle kısıtlı bir tören yapmak durumunda kaldı. Özbekistan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının yirmi dokuzuncu yıldönümü şerefine Kuksaroy kompleksinde bir tören düzenlendi. Törende Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev halka hitaben bir kutlama konuşması yaptı.
Şavkat Mirziyoyev: “Özbekistan yeni bir uyanıştadır, Üçüncü Rönesans’ın tohumlarını Özbekistan’da atıyoruz.” dedi.
Mirziyoyev, tehlikeli ve çalkantılı dönemlerde bağımsızlık gayesinin kendilerine büyük bir güç verdiğini, bilge halkın öngörüsü, dayanışma ve özverili çalışmasıyla tüm sınavları layıkıyla geçtiklerini vurguladı.
BÜYÜKELÇİ ER, ÖZBEKİSTAN’IN BAĞIMSIZLIK YIL DÖNÜMÜNÜ KUTLADI
Türkiye Cumhuriyeti’nin Taşkent Büyükelçisi Mehmet Süreyya Er, Özbekistan’ın bağımsızlığının 29. yıl dönümü dolayısıyla kutlama mesajı yayınladı.
Süreyya Er, “Türk dünyasının en batıdaki uç beyleri olan Türk milleti, 20. yüzyılın başında Anadolu’yu kendilerine ebedi yurt yapmak hedefiyle emperyalizme karşı canla ve başla mücadele ederken Özbekistan’daki kardeşleri bu kutlu davaya dişinden tırnağından artırdıklarıyla ve dualarıyla destek vermiştir. Bundan tam bir asır önce 1920 yılında Buhara Cumhuriyeti tarafından Kurtuluş Savaşı’mıza gönderilen altınlar Anadolu’da yeşeren Cumhuriyet fidanına can suyu olmuştur. 1991 yılındaysa bağımsızlığın ilan edilmesini müteakip Özbekistan’ı ilk tanıyan ülke olma şerefi Türkiye’ye, Anadolu’daki kardeşlerine nasip olmuş; Taşkent’teki ilk büyükelçilik bağımsızlıktan çok kısa bir süre sonra Türkiye Cumhuriyeti tarafından açılmıştır. Türk medeniyet coğrafyasının en kadim şehirlerinden olan Semerkant’ta ilk başkonsolosluğu açma mutluluğuna da yakın bir zamanda erişeceğiz.” ifadelerine yer verdi.
Yorum yazabilirsiniz