Mehmet Emin Yurdakul, 13 Mayıs 1869’da İstanbul Beşiktaş’ta doğdu. Babası Zekeriya köyü halkından balıkçı Sâlih Reis, annesi Bulgaristan göçmeni Emine Hanım’dır.
1876-1877 yıllarında 8 yaşındayken dönemin Saray Mektebi olarak bilinen Sıbyan (çocuk) mektebinde eğitim görmeye başladı. Mehmet Emin, burada üç yıl öğrenim gördükten sonra Beşiktaş Askeri Rüştiye’sinde eğitimine devam etti. Askeri Rüştiyesi’ni bitirince bir süre Mülkiye İdâdîsi’ne devam etti fakat 1887’de buradan ayrıldı. Sadâret Dairesi Evrak Kalemi’nde maaş almadan katip olarak çalışmaya başladı. Bir yıl sonra, Şebinkarahisar’dan tanınmış bir ailenin kızı olan Müzeyyen Hanım ile evlendi ve bu evlilikten dört çocuk dünyaya geldi.
1889 yılında Hukuk Fakültesi’ne girdi fakat iki yıl sonra buradan da ayrılmak durumunda kaldı. Okuldan ayrılınca memuriyet hayatına devam etti ve bir yandan da edebiyata yoğunlaşmaya başladı. 1892’de, ruh asaletinin soy asaletinden üstün olduğunu anlattığı “Fazilet ve Asalet” adlı kitabını çok beğenen Sadrazam Cevat Paşa’nın vesilesiyle, Rüsumat (gümrük) Tahrirat Kalemi’nde önce memur oldu daha sonra müdürlüğe kadar yükseldi.
Yurdakul, 1892 yılında Şeyh Cemâleddin Afgânî ile tanıştı ve onun fikirlerinden oldukça etkilendi. Cemâleddin Afgânî, Mehmet Emin Yurdakul’un benlik algısı ve kimlik kurgusu oluşturmasında en etkili isimlerden biri oldu. 1897 Osmanlı-Yunan Muharebesi sırasında aralarında “Anadolu’dan Bir Ses yahut Cenge Giderken” adlı şiirin de bulunduğu, yalın bir dil ile şiirler yazmaya başladı. Milli duyguların herkes tarafından anlaşılır bir şekilde işlendiği şiirleri, 1898’de dönemin önde gelen edebiyatçılarıya birlikte “Türkçe Şiirler” adıyla kitap halinde yayımladı.
1907 yılında İttihat ve Terakkî Cemiyeti’ne girdi ve aynı yıl Erzurum Rüsûmat Nâzırlığına tayin edildi. 1908’de görev yeri Trabzon olarak değiştirildi. Daha sonra İstanbul’a çağrılıp kendisine Matbuat Umum Müdürlüğü görevi teklif edildi fakat Yurdakul, bu görevi reddetti. 31 Mart olayları ardından Bahriye Müsteşarlığına getirildi. Bu görevde 26 gün kaldı ve ardından sırasıyla Hicaz ve Sivas Valisi olarak görev yaptı. 1911 yılının Ocak ayında sağlık problemleri yüzünden istifa edip İstanbul’a döndü. Resmî kuruluşu bir yıl sonra gerçekleşen, ancak fiilen Temmuz 1911’de kurulan Türk Ocağı Derneği’nin kurucuları arasında girdi. İttihat ve Terakki ile fikir ayrılıklarına düştükleri için yollarını ayırdı. Bu sebeple hem Türk Ocağı’nın kuruluşuna, hem de onayını aldığı “Türk Yurdu” dergisinin ilk sayısının çıkışını göremeden İstanbul’dan uzaklaştırılmak adına Erzurum’a Vali olarak tayin edildi. 1912’de emekliliğe ayrıldı. 1913 seçimlerinde Musul Milletvekili olarak meclise girdi. Çanakkale Savaşı sırasında savaş alanına giderek askerlerin manevi ve milli duygularını güçlendirmek amacıyla çalışmalar yaptı. 1918’de Milli Türk Fırkası’nın kuruluşunda rol aldı. İstanbul’un 1. Dünya Savaşı’nın ardından işgal edilmesi üzerine o zamanki Sulh Konferansına seslenmek amacıyla iki düzyazıdan (nesirden) meydana gelen Türk’ün Hukuku’nu yayımlayarak Türk Ruhu’nun ölmezliğini savundu. Bazı arkadaşlarıyla birlikte Ankara’ya gitti (Nisan 1921). Millî Mücadele devam ederken halka ve orduya moral verici konuşmalar yapmak için Mehmed Âkif (Ersoy) ve Sâmih Rifat’la birlikte Anadolu’ya gönderildi. Mustafa Kemal Atatürk de bu fikri memnuniyetle karşıladı ve yoğun ilgi ve alaka gösterdi. Adana, İzmir ve Antalya başta olmak üzere birçok ilde halkı milli mücadeleye dahil etmek için büyük emek sarf etti. Milli Mücadele kazanıldıktan sonra 5 Temmuz 1923’te şair, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti bünyesinde ikinci dönem seçimlerinde Şebinkarahisar Milletvekili seçilerek, tekrar meclise girdi. Üçüncü dönemde de yine Şebinkarahisar Milletvekili seçilerek mecliste varlığını sürdüren Yurdakul, dördüncü ve beşinci dönemlerde Urfa Milletvekili olarak mecliste yer aldı. Mehmet Emin, son olarak altıncı dönem (27 Mart 1939 -1 Mart 1943) genel seçiminde doğum yeri olan İstanbul’dan Milletvekili seçildi.
Kütüphanesinde yıllarca biriktirdiği kitapları İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne bağışladı fakat kitaplar taşınamadan evinde yangın çıktı. Bu durum ve 25 Ocak 1943 yılında eşinin vefatı Yurdakul’u derinden etkiledi. 14 Ocak 1944 yılında vefat eden Milli Şair, İstanbul Asri Mezarlığına defnedildi.
ESERLERİ
Düzyazıları Fazilet ve Asalet (1891),
Türkün Hukuku (1919),
Halk Hükümeti-Halkçılık (1923),
Kral Corc’a (1923),
Dante’ye (Ankara 1928)
Şiirleri Cenge Giderken (1886)
Türkçe Şiirler (1899-1918)
Ey Türk Uyan (1914)
Tan Sesleri (1915, 1956)
Türk Sazı (1914)
Ordunun Destanı (1915)
Dicle Önünde (1916)
Hastabakıcı Hanımlar (1917)
Turana Doğru (1918)
Zafer Yolunda (1918)
İsyan ve Dua (1918)
Aydın Kızları (1919)
Mustafa Kemal (1928, şiir ve düzyazı)
Ankara (1939)
KAYNAKÇA
UÇMAN, Abdullah, Yurdakul, Mehmet Emin, İslam Ansiklopedisi, Cilt: 43, Ankara: TDV Yayınları, Syf. 613-614.
BALDANE, Orhan, Mehmet Emin Yurdakul, Ahmet Yesevi Üniversitesi Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/yurdakul-mehmet-emin.
URGENÇ, Tayfur, Türk Milliyetçiliği Bağlamında Bir Mütefekkir ve Devlet Adamı Olarak Mehmet Emin Yurdakul, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Syf. 34-48.
ŞAHİN, Veysel, Mehmet Emin Yurdakul’un Şiirlerinde Kimlik Kurgusu ve Benlik Algısı, Journal Of Turkish Language And Literature, Cilt: 2, Sayı: 4, Syf. 118-119.
Yorum yazabilirsiniz