Sonuç Rapor Örnekleri
- 21-23 Mart 1993, Antalya, Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayı Genel Kurulu Sonuç Bildirisi:
Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayı, 21-23 Mart 1993 tarihleri arasında Türkiye’nin Antalya şehrinde toplanmış ve beş komisyon halinde çalışmalarını tamamlayarak ilgili kuruluşlara ışık tutması maksadıyla komisyon raporlarında belirtilen tavsiye kararlarını kabul etmiştir.
Kurultayımız, Türk Devlet ve Topluluklarının hem kendi aralarındaki münasebetlerde, hem de komşularıyla ve diğer ülkelerle münasebetlerinde,
- Egemenliklerine karşı saygı gösterme,
- İç işlerine karışmama,
- Anlaşma ve görüşmelerin eşitlik esasına göre yapılması,
- Anlaşmalarda ve münasebetlerde tarafların eşitliğini ve eşit müzakereci olunması prensiplerini benimsemiştir.
Kurultayımız, kurulmakta olan yenidünya düzeninin;
- İnsan haklarına ve hukukun üstünlüğüne,
- Çok partili demokrasiye,
- Bütün insanlara barış ve refah sağlama prensiplerine dayanması gerektiği görüşünü kabul etmiştir.
- Türk dünyasında milletlerarası hukuka saygılı, insan haklarına dayanan, milli, demokratik, laik hukuk devleti ilkesinin yerleşmesi ve geliştirilmesi için çalışmalar yapılması gerektiğini kurultayımız işaret eder.
Kurultayımız; Bağımsız Türk Cumhuriyetlerinin Cumhurbaşkanları, Başbakanları ve Dış İşleri Bakanlığının iştirakleriyle bir “Türk Cumhuriyetlerinin Yüksek Konseyinin” kurularak Türk Cumhuriyet ve Topluluklarıyla ilgili sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi meselelerini ele alıp çözümü için gayret göstermesi görüşünü ve “Türk Devletleri Arası Parlamenterler Çalışma Grubunun” kurularak iş birliği yapması fikrini tavsiye kararı olarak benimsemiştir.
Türk Devlet ve Toplulukları arasındaki eğitim, bilim, kültür, ekonomi ve teknoloji münasebetlerinin arttırılması, bu münasebetlerin komisyon raporlarında belirtilen kuruluşlarla desteklenmesi fikri, kurultay üyelerimiz tarafından benimsenmiştir. Eğitimde ve kültürde ortaklıkların geliştirilmesi ve arttırılması için gerekli tedbirlerin alınması konusunda fikir birliğine varılmıştır.
Dünya Türkleri Kültür varlığının tespiti, korunması ve geliştirilmesi için gerekli tedbirlerin Türk Cumhuriyet ve Toplulukları arasında işbirliği yapılarak alınması görüşü kabul edilmiştir.
Kurultayımız, karşılıklı alaka ve münasebetlerin geliştirilmesi yoluyla bütün Türk Cumhuriyet ve Topluluklarının ortak yazı dilinde birleşmesi gerektiği görüşünü benimsemiştir. Yine kurultayımız, dil, alfabe komisyonu raporunda belirtilen 34 harfli alfabenin, Türk Devlet ve Topluluklarının ortak çerçeve ve alfabesi olarak benimsemesini kabul etmiştir.
“Dilde, Fikirde, İşte Birlik” şiarıyla toplanan kurultayımız Türk Devletleri arasındaki işbirliğinin dünya barışına olumlu katkılar sağlayacağı görüşündedir. Bu işbirliğinin dünya çevre (Ekoloji) bilincinin gelişmesine; insanlığın refahına; evrensel kültürün zenginleşmesine yardımcı olacağı inancını kurultayımız benimsemiştir.
Kurultayımızın her yıl, aynı tarihlerde bir Türk Devletinde tekrarlanması görüşü kabul edilmiştir.
Saygıyla arz olunur.
- Kurultay: 24-26 Mart 2000, Samsun, Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayı Genel Kurulu Sonuç Bildirisi:
Büyük Atatürk’ün Türk Kurtuluş Savaşının meşalesini yaktığı Samsun’da tüm Türk Dünyasının ortak platformu olan Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayının sekizincisi 24-26 Mart tarihlerinde gerçekleştirmiş bulunmaktayız.
İlk kurultaydan günümüze kadar geçen 8 yıllık süre içerisinde Türk Kurultayları Türk Dünyasının ortak zenginliklerini sergileyebilme, müşterek veya ayrı ayrı var olan problemlere mutlak suretle birlik, beraberlik ve yardımlaşma ruhu içerisinde çözüm arama hedeflerini gözeten bir platform olma özelliğini kazanmıştır. Bu kurultayda değerli katılımcılar Türk Dünyasının geleceğine yön verebilmek için çok değerli fikirler ileri sürmüşler, bu fikirleri tartışarak belli bir olgunluğa ulaştırmışlardır.
Kurultayımız, 6 ana komisyon halinde çalışmalarını tamamlamıştır. Çalışmalar sonrasında ilgili kurum ve kuruluşlara ışık tutmak amacıyla komisyon raporlarında vurgulandığı gibi aşağıdaki tavsiye kararları alınmıştır;
- Kurultay kararlarının uygulanmaya konulması yönünden T.C. Anayasası’nın 155/2. Maddesinin değiştirilerek, uluslararası tahkim yolunun açılması ve Türk Dünyası tahkim kurulunun oluşturulmasına yol açan değişikliğin yapılmasında emeği geçenlere şükranlarımızın ifade edilmesine karar verilmiştir.
- XI. Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayı Toplum Yönetimi ve Hukuk Komisyonu sonuç raporunun “Türk Hukuk Kurultayı” toplanmasına ilişkin kararın Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Makamlarınca uygun görülerek, ilgili kurum ve kuruluşlara gerekli izin ve müsaadelerin verildiği Cumhurbaşkanlığı Sekreterliğinin 23.06.1999 tarih ve B.01.0.YKB.02.12.797-2611 sayılı yazılarından anlaşılmıştır.
Sayın Cumhurbaşkanımız “Türk Hukuk Kurultayı” düşüncesini memnuniyetle karşıladıklarını ve açılışını bizzat kendilerinin yapacaklarını ifade buyurmuşlardır.
İşaret etmek gerekir ki T.C. Cumhurbaşkanlığının bu kararı Türk Devletleri Kurultaylarında alınan kararların icrasına ilişkin müşahhas bir örnektir.
- Daha önceki kurultaylarda da sık sık dile getirilen Türk Dünyasında ortak alfabe kullanımı: ortak Türk Dili ve Türk Tarihi ders kitaplarının biran önce diğer Türk lehçe ve şivelerine aktarılarak okutulması gereği tekrar dile getirilmiş; Çeşitli ülkelerde yaşayan Türk Toplulukların Türkçe Eğitim-Öğretim yapma haklarından yararlanmalarının temel insan haklarından olduğu ve kısıtlanmaması gerektiği vurgulanmıştır.
- Türk Dünyasını oluşturan Devlet ve Toplulukların bilhassa üniversite mezunlarının karşılıklı olarak yaşanan diploma denkliği meselesi, çeşitli ülkelerde okuyan öğrencilerin seçimi, barınması; sosyal, kültürel vb. bütün meseleleri ile meşgul olmak üzere “TÜRK DÜNYASI ÜNİVERSİTELER ARASI ÜST KURULU” oluşturulması temennisi dile getirilmiş, bu kurul oluşturuluncaya kadar kurulacak bir vakıf marifetiyle “TÜRK DÜNYASI EĞİTİM KURULTAYI” düzenlemek suretiyle Türk Dünyası yüksek öğretiminin meseleleri ve bunların çözüm yollarının karşılaştırılmasının uygun olacağı görüşünde birleşilmiştir.
- Daha önceki Kurultaylarda sık sık dile getirilen müşterek doktora programlarının, henüz faaliyete geçirilemediği gözlemlenmektedir. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sn. Dr. Devlet BAHÇELİ’nin kendisine bağlı olan, DPT, TÜBİTAK, Atatürk Dil, Tarih ve Kültür Yüksek Kurumu gibi önemli kurumları harekete geçirip, gerekli maddî desteği sağlayarak, Türk Cumhuriyetleri arasında müşterek doktora programları çerçevesinde öğretim üyesi ve lisansüstü öğrenci mübadelesini başlatmasının, ismini Türk tarihine altın harflerle yazılmasına vesile olacağı önemle vurgulanmıştır.
- Bu Kurultayda temsil edilmeyen, başta Irak olmak üzere Suriye ve Doğu Türkistan’daki Türk kardeşlerimizle irtibatın sürdürülmesi ve Kurultay neticelerinin onlara da bildirilmesinin uygun olacağı görüşü ifade edilmiştir.
- Yedinci Kurultay’da kabul edilen Türk dil, kültür ve sanat varlıklarını araştırmak, incelemek, korumak ve geliştirmek üzere “Türk Dünyası Bilim ve Kültür Akademisi Forumu kurulması dileğinin tekrarlanması kararlaştırılmıştır.
- Türk Dünyası’ndaki yerleşim birimlerindeki uygun alanlara Türk büyüklerinin yaşayış, düşünce ve fikirlerini yansıtacak anıtların dikilmesi; gelecek kuşaklara hem geçmişini öğretmek, hem de geleceğe yönelik olarak örnek tipler oluşturmak için başta belediyeler olmak üzere ilgili idarî birimlerin dikkatlerinin çekilmesi lüzumu belirtilmiştir.
- İleri uydu teknolojisinden yararlanmakta olan Türkiye Cumhuriyeti’nin bu imkanlarım, Avrasya bölgesinin kültürel kalkınması için daha geniş ölçüde kullanılması, bu arada Avrasya’ya yönelik televizyon yayınlarının özellikle TRT Avrasya kanalının Türk Dünyasının kültürel ihtiyaçlarına ve beklentilerine uygun bir şekilde yeniden düzenlenmesinin faydalı olacağı düşünülmüştür.
- Başta Avrupa olmak üzere, dünyanın çeşitli yerlerinde yaşamakta olan Türkler’in millî kültürlerinin ve kimliklerinin devlet ve sivil toplum kuruluşlarının imkânlarının birlikte kullanılarak korunması lüzumu dile getirilmiştir.
- Bağımsızlıklarına yeni kavuşmuş olan Türk Cumhuriyetleri’nde çevre kirliliği aşırı boyutlara ulaşmış, Türk Milleti üzerinde sinsi bir soykırıma dönüşmüştür. Bilhassa; Sovyet Rusya ve Çin’in, nükleer silah denemelerini kasten Türk illerinde yapması bütün Türk illerinde uzun vadeli radyoaktif kirliliğe yol açmıştır. Bu durumun bütün canlılar için felaket boyutlarına varan bir tehlike arz ettiği vurgulanmış, ekolojik dengeyi tehdit eden bu tür faaliyetlerin durdurulması için uluslararası kuruluşların harekete geçirilmesi benimsenmiştir.
- Bu sebeple başta Çevre Bakanlığı olmak üzere TAEK, TÜBİTAK ve üniversitelerin Türk Cumhuriyetlerindeki radyoaktif ve her türlü diğer kirlenmelerin boyutlarını araştırmalarla ortaya koyarak, dünya kamuoyuna duyurmaları gerekmektedir.
- Türk Dünyası içinde yapılacak her türlü işbirliği için gerekli olan en önemli alt yapılardan biri iletişimdir. Mevcut internet alt yapımızda yurt dışı çıkışların tamamı ABD ve Avrupa üzerinden olup, kardeş devletlerle internet bağı kurduğumuzda, bu ülkelere ABD ve Rusya üzerinden ulaşılmaktadır. Onun için Türkiye – Türk Cumhuriyetleri direkt internet ağı gerçekleştirilmelidir.
- Türk Cumhuriyetleri’nde Serbest Bölgeler ile, ihracata dönük serbest üretim bölgelerinin kurulması için Türkiye gerekli teknik desteği vermelidir.
- Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri arasında ekonomik işbirliğinin artırılması için sektörel bazda karşılaştırmalı üstünlüklere dayanan bir bölgesel ortak yatırım politikası oluşturulmalıdır. Bu yapılanma sektör içi uzlaşmayı ve ekonomik entegrasyonu hızlandıracaktır.
- Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri ECO ve KEİ gibi organizasyonlar içinde ortak üye sıfatıyla yer almaktadır. Ancak KEİ içerisinde Yunanistan, ECO içerisinde İran gibi Türkiye’nin sürekli olarak çatışma içinde olduğu ülkelerin olması istenilen sonuçlara ulaşılmasını engellemektedir. Bunun için Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri arasında bir ekonomik entegrasyon oluşturulması kaçınılmaz görünmektedir.
- Türk ailesinin bir parçası olan gayrimüslim Türk boy ve topluluklarının kendi inançları çerçevesinde teşkilatlanmalarının ve kültürlerinin yaşatılması için her türlü yardımın verilmesi kuvvetle desteklenmektedir. Ayrıca Gagavuz, Çuvaş ve diğer Ortodoks inanca sahip Türkler’in Türk Ortodoks Kilisesi etrafında toplanması ve bu kiliseye Ekümenik Statüsünün kazandırılması istenmiştir.
- Ahıska Türkleri’nin gerek Türkiye’deki, gerekse diğer ülkelerdeki farklı durumu dile getirilmiş; özellikle Türkiye’de, resmî makamların uyguladıkları ikinci sınıf muameleden vazgeçmeleri istenmiştir.
- Karabağ’ın vazgeçilmez bir Türk toprağı olduğu, bir karış toprağın dahi verilemeyeceği bir kez daha vurgulanmıştır.
- İran’da (Güney Azerbaycan’da) bulunan her türlü insanlık ve millî hakları ellerinden alınan 30 milyon Türk’ün dertleri ile mutlaka acil olarak ilgilenmesi gereği dile getirilmiştir.
- Doğu Türkistan’lı kardeşlerimizin esaret durumu tekrar dile getirilmiş; Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığının Doğu Türkistan’ın Gök Bayrağının asılmasını yasaklayan 36 sayılı genelgenin kaldırılması, Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerinin incelenmesini öngören önergesinin TBMM’de işleme konulması ve bu ihlallerin BM İnsan Haklan Komisyonuna götürülmesi için,
Türkiye’nin öncülük etmesi ve söz konusu komisyonda Çin Halk Cumhuriyeti’nin aleyhinde çıkacak kararlara olumlu oy kullanılması istenmiştir.
- Hürriyet ve İstiklâl mücadelesi veren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması ve her türlü ambargonun kaldırılması,
- Türk Kurultayı Çeçenistan’daki savaşın bir an önce durdurulması ve masum halkın öldürülmesinin sona erdirilmesi yönünde bütün uluslararası sivil toplum örgütlerini göreve çağırmayı bir görev olarak üstlenmektedir.
- Bütün bu faaliyetlerin amacının Pan-Türkizm veya Pan-Turanizm olmadığı, hiçbir devlet ve millete karşı düşmanlık, kin veya nefreti telkin etmediği, kardeş ve aile toplantısı mahiyetindeki bu Kurultaylardan kimsenin kuşku duymasına mahal olmadığı dile getirilmiş ve küçülen dünyada milletlerin ve devletlerin ikili ve çok taraflı siyasî, iktisadî, kültürel vb. işbirliği uzlaşmalarına gittiği bir gerçek iken, Gaspıralı İsmail Bey tarafından veciz bir şekilde ifade edilen “Dilde, Fikirde, İşde Birlik” parolasının Türk Dünyası için tahakkukunun dünya barışına da hizmet edeceği önemle vurgulanmıştır.
- Sekizinci Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayında alınan bu kararların birer meşale gibi aydınlatıcı olmasını ve Türk Dünyasının birlikteliği için temel taşı vazifesini görmesini saygılarımızla arz ederiz.