Vakfımız çeyrek asrı tamamladı. Bütün vakıflar gibi, bizim vakfımızın da bir amacı ve üstlendiği bir görevi var. Türk Milliyetçileri, hassas oldukları ve milli ideolojilerinin temelini oluşturan kaynaklardan birisi olan Türklük ve Türk Dünyası, önce Rus Çarlığı peşinden de Sovyet rejiminin çözülmesinin ardından 1991’de bağımsızlıklarına kavuşması ile harekete geçmiştir. Türk soylu milletlerin ve toplulukların özgürlüklerine kavuşmasına, Türkçü aydınların kayıtsız kalması beklenemezdi. Rahmetli Alparslan Türkeş ve arkadaşları, 1993 yılında Türk Dünyasında yer alan ülke ve topluluklarla, ilgilenmek ve aralarındaki işbirliğini sağlamak için 20 Ekim 1993 tarihinde vakfımızı kurmuştur. Vakfın amacı, 21. yüzyılda Türk devlet ve topluluklarını çağın ihtiyaçlarına cevap vermek için dayanışma ve işbirliği sağlayarak medeni ve kalkınmış milletler ailesi arasında itibarlı bir yer edinmelerini sağlamaktır.
Türk milliyetçiliği ve Türkçülük, İtalyan Faşizmi veya Alman Nazizmi ile kasıtlı olarak mukayese yapılarak kirletilmek istenmiştir. Oysaki Türkçülük, Faşizm ve Nazizm gibi üstün ırk düşüncesine dayanmaz. Türk milliyetçiliği ve Türkçülük, Türklüğü ve Türk milletini yüceltmek, eşit, bağımsız, çağdaş, modern ve kalkınmış bir millet ve devlet olmasını sağlama davranışı ve inancıdır. Bunun dünyada birçok örneği olmasına rağmen, aynı suçlama yapılmaz, örneğin Farsça Konuşan Ülkeler Birliği (İran, Tacikistan, Afganistan), Arap Ligi (22 ülke), Fransızca konuşan milletler topluluğu Francophonie (88 ülke), İngiliz Milletler Topluluğu, Commonwealth (53 ülke) gibi daha çok sayıda kültür ve soy birliği bazlı örgütlere benzer ırkçı suçlama yapılmaz. Ama Türk milletlerinin birliği konusu yadırganır veya istenmez.
Kısaca vakfımızın amacını değerli Türk aydını İsmail Gaspıralı’nın veciz sözüyle ifade etmek mümkündür. “İş’te, Dilde ve Fikirde Birlik” Uluslararası İlişkilerde ve günümüz dünyasında, güven içinde, refah toplumu olmak için sağlam ittifaklara ve güvenilir dostlara ihtiyaç vardır. Türk kökenli devlet ve milletlerin dil birliği, soy ve kültüre dayanacak ideal bir ittifak ve dayanışma şansı vardır. Bu Tanrının bir lütfudur. Türkler bu şansı iyi kullandıkları takdirde medeni ve kalkınmış itibarlı milletler ailesi içindeki yerini kuşkusuz alacaktır.
Ne Mutlu Türküm Diyene.
Yıldırım Tuğrul TÜRKEŞ
Vakıf Başkanı